29 Nisan 2012 Pazar

Pazar Kahvaltıları - Fırında Bruschetta / Sunday Breakfast - Toasted Bruschetta


Küçükken hafta sonları ne kadar özeldi... Tüm hafta içi erken kalkmamak için ortalığı birbirine katan, uyandırmaya gelen papişkamı çığlıklar ve tekmelerle odamdan kovan ben değilmişim gibi, cumartesi sabahı erkenden dikilirdim. Bunun iki sebebi vardı, bir, çizgi filmler, iki annemin hafta sonu kahvaltıları...

İki dakika yardım edip, malzemelerin bir kısmını da yere döktükten sonra, "Kahvaltıyı ben hazırladım!" diye böbürleneceğim kadar basit ama bir o kadar da lezzetli olan bu haftasonu kahvaltıları, yemek yapmakla ilgilenmeye başladığım ilk hatıralarımı oluşturuyor aynı zamanda.

O zamanlar son derece yaratıcı bir şekilde "pizza" diye adlandırdığımız kızarmış ekmek üstüne tepeleme yığılan peynir, domates, biber üçlüsünden oluşan bu atıştırmalıkları zaman geçtikçe malzeme miktarını artırmak suretiyle geliştirdim. Siz dilerseniz minimum malzeme kullanarak yapın.

Normal bruschetta'dan en büyük farkı, yalnızca ekmeklerin değil, her şeyin fırına girmesi ve nefis bir şekilde eriyip kızarması. 

Hadi bakalım...


Baking these with mama constitutes the first memories I have of being interested in cooking. These and my favorite cartoons have made so many weekends extra special... I kinda miss those days when my biggest problem was missing an episode of The Smurfs or finishing the stupid math homework... Hmm, come to think of it, that is a real worry... I wouldn't want to have a math homework waiting for me right now. That actually would suck. 

So anyways, we affectionately called these "little pizzas", but now I see they're a bit closer to bruschettas since there's no crust. The biggest difference is that I toast everything, not just the bread so that the cheese is lovely and gooey, the tomatoes are toasted nicely with the olive oil, and of course the meat is browned and ready to be gulped down. 

So here we go:

Malzemeler / Ingredients:

  •  8-12 dilim dilediğiniz tipte tost ekmeği veya baget dilimleri / 8-12 slices of any bread you like
  • 1 yumurta / 1 egg
  • 1 domates / 1 tomato
  • yarım soğan / 1/2 onion
  • yeşil ve kırmızı biber / green and red bell pepper
  • küp doğranmış birkaç dilim sucuk ve hindi jambon / meat of choice, bacon or ham
  • dilediğiniz peynir, ben gouda ve barbekü ve karabiber çeşnili üçgen peynir kullandım / any cheese of choice, I opted for gouda and spiced cheese
  • dilimlenmiş yeşil zeytin / sliced green olives
  • maydonoz / parsley
  • üstü için rendelenmiş kaşar / grated mozarella to top
  • 1 diş sarımsak / 1 clove garlic 
  • üstü için birkaç dal taze roka / fresh rocket leaves to top
  • tuz, karabiber, kekik, fesleğen / salt, pepper, oregano, basil
  • zeytinyağ / evoo



Yumurtamızı çırpıp biraz tuz ve karabiber ile baharatlandırarak başlıyoruz.

Let's start by whisking the egg and spicing it with some salt&pepper.

 Tüüüüm malzemelerimizi yumurtaya ekliyoruz.

Let's add everything in the bowl with the egg.

 Kekik, fesleğen ve bolca zeytinyağı ekleyip karıştırıyoruz.

Give it a mix after sprinkling some oregano, basil and drizzling over a generous amount of evoo.

 Maydonozu da atıyoruz.

Throw in the parsley as well.

 Tost ekmeklerimizin üzerine eşit miktarda paylaştırıyoruz.

Divde the mixture among the slices.

 Son olarak üzerlerine kaşar peyniri serpiştiriyoruz.

Top with some grated cheese.


Üstüne pişirme kağıdı yerleştirdiğimiz fırın tepsisinin üstüne tel ızgaramızı yerleştirip dilimlerimizi bunun üzerine sıralıyoruz ki düşen malzemeler fırınımızı rezil etmesin, fay ve tel temizleyici asla hayatımıza girmesin. Peynirsiz olanlar cimriliğimden değil, papişkam için hazırladığım nispeten daha sağlıklı dilimler.

Line a baking tray with some parchment paper and top that with the grill tray so that little pieces that fall down don't mess up your oven.

 180 derecelik fırında peynirler eriyip altın kahverengi olana dek pişiriyoruz, en fazla 12-15 dk.

Bake for 12-15 minutes at 356 F, or until the cheese is melted and golden brown.

 
 Fırından çıktıkları halleriyle.

Fresh out of the oven.

Rokayla süslüyoruz.

Decorate with rocket leaves.

 Son olarak üzerlerine sızma zeytinyağ gezdiriyoruz.

Drizzle evoo as a final touch.


Goody :)

Kahvaltı veya öğle yemeği için mükemmel. 

Perfect for breakfast or lunch. Dig in :)



Some of my newer variations:



11 Nisan 2012 Çarşamba

Muzlu Ekmek / Banana Bread

Amerikalıların keki bu. Bizim keklerimizden daha nemli ve yumuşak olmasının yanı sıra daha az tatlı ve hafif. Üstelik öyle çok ekstra malzeme kaldırabilen bir tarif ki, insanın yaratıcılığını kamçılıyor, zaman içinde benim deneyip beğendiğim opsiyonel içerik sayısı katlanarak arttı, bir nevi kendimi ifade aracı olarak görmeye başladım muzlu ekmeği... Aşağıda toplum baskısıyla başkalaşan genç beyinlerin nihilist depresyonlarının psikosomatik yansımalarını anlattım...



Malzemeler / Ingredients:

  • 3-4 olgunlaşmış muz / 3-4 fully ripe bananas
  • 1/3 kap eritilmiş tereyağ (veya yoğurt veya sebze yağı) / 1/3 cup melted butter (or yogurt or veggie oil)
  • 1/2 kap esmer şeker / 1/2 cup brown sugar
  • 1 çırpılmış yumurta / 1 egg, beaten
  • vanilya / 1 tsp vanilla
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu veya karbonat  / 1 tsp baking soda
  • tuz / salt
  • 1 1/2 kap tam buğday unu / 1 1/2 cups whole wheat flour
  • opsiyonel: portakal suyu ve kabuğu, ceviz, fıstık ezmesi, damla çikolata, tarçın, zencefil, karanfil, kahlua, rom / optional: orange juice and zest, walnuts, peanut butter, chocolate chips, cinnamon, ginger, cloves, kahlua, rum


Baharatlar: Tarçın, karanfil, yenibahar, zencefil / Some homemade allspice



Muzları ezerek sert bir giriş yapalım. Fırınımızı da 175 dereceye ayarlayalım.

Let's start by preheating the oven to 347 F and smashing the bananas.



 Tarifin aslı 1/3 kap tereyağ kullanıyor, ancak ben bir kaşık
kadar tereyağ ve 1/3 kap yoğurt kullanmayı tercih ediyorum.

The original recipe calls for 1/3 cup of butter, but I prefer replacing that with yogurt and maybe use a tbs of melted butter if I'm feeling particularly adventurous that day. You do your own thing, whatever floats your boat...

Mikrodalgada erittiğimiz tereyağını muzlara ekliyoruz.

Pour in microwaved butter into the bananas.

 1/3 kap yoğurdumuzu da atıp hafifçe karıştırıyoruz.

Throw in the yogurt as well, just plain yogurt will do.

 Çırpılmış yumurta.

1 beaten egg going in.

 Tarifin aslı 1 kap şeker kullanıyordu ama şeker ve yağ miktarı her zaman yarı yarıya azaltılabilir.

1/2 cup of brown sugar, you can use a whole cup if you want more sweetness.


 Vanilyamızı ekliyoruz. Burada başımdan geçen bir korku hikayesini paylaşmak istiyorum. Annemin romlu tiramisusuna aşık olmamla geliştirdiğim bağımlılık sonucu her tatlıya, vanilyanın yanında rom da eklemeye başlamıştım, ancak o gün dehşetle evde rom esansı kalmadığını fark ettim! Ya onca yolu kat edip garaja inecek ve arabayla Migros'a gidecektim ya da daha önce hiç kullanmadığım, tatlı malzemeleri dolabımda aylardır hevesle seçilmeyi bekleyen acı badem aromasına bir şans verecektim. Yaptığım seçimi hala lanetle hatırlıyorum...  Almaz olaydım o acı badem aromasını!! O kadar emek boşa gitti, muzlu kek değil, acı bademli kek oldu. Siz siz olun, acı badem aromasından uzak durun, durmayacaksanız da tüm tüpü neşeyle karışımınıza dökmeden önce bir saniye kadar düşünün, bu kadar keskin kokan bir şeyin tadı da bir ihtimal keskin olur mu diye.

Add in the vanilla. If you have some rum or kahlua or even the extracts of those, now would be the time to use them.

 Hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor... Neyse, kabartma tozumuzu ve tuzumuzu da serpip karıştırıyoruz. Bir yerde tuz ve kabartma tozunu unla birlikte elerseniz hava kabarcıklarını önlemek açısından daha iyi olacağını okudum, siz öyle yapın.

Sprinkle salt&baking powder, give it a mix. I read somewhere that if you sift in your leavening agent with the flour, it will prevent air bubbles from forming. So do that.

 İşte en sevdiğim kısım. Güzelce yıkayıp kuruladığımız bir adet portakalın kabuğunu rendeliyoruz, hem etinden hem sütünden hesabı, sulu bir portakalsa yarısını, değilse tümünü sıkıp suyunu da ekliyoruz.

My favorite part. Zest and juice 1 orange, half if it's particularly juicy.

Bu tamamen opsiyonel. Bir-iki kaşık kadar akağaç şurubu ekliyorum. Çünkü o smokey aromasıyla muza bu kadar yakışan başka bir şey olamaz.

Add in 1-2 tbs of maple syrup, optional.

 Baharatlarımızı da ekleyeliiiim.

Add in pumpkin pie spices.

 Unumuzu ince telli bir süzgeç yardımıyla eleyerek ekliyoruz ki kekimiz mükemmel bir şekilde kabarsın.

Sift in the flour for a perfectly raised bread.

 Doğranmış cevizlerimiz ve damla çikolatalarımızı da ekliyoruz ve çok ama çok kısa bir süre tahta kaşıkla karıştırıyoruz. Yalnızca un ve ıslak malzemeler birbirlerini örtene dek. Gereğinden fazla karıştırdığınız her kek aşırı kuru olacaktır, ve muzlu ekmeğin tüm olayı ıslak dokusundadır.

Add in chopped walnuts and chocolate chips. Mix with a wooden spoon just until the wet and dry ingredients are incorporated. Do not overmix unless you want a super dry loaf.

I şeklindeki bir fırın kabını çok hafifçe yağlayıp unluyoruz.

Lightly grease and flour a loaf pan.


 Karışımızı döküyoruz, ve şöyle sağa sola sallayıp, bir kez de tezgaha vurup iyice yerleşmesini sağlıyoruz.

Pour in the mixture, give it a shake, and lightly tap it on the counter to remove any air bubbles.

 Üzerine biraz dövülmüş kuruyemiş ekliyoruz, fındık, fıstık, ceviz filan..

Top with some chopped nuts.

 175 derecelik fırında 45 dk kadar pişirin. Tarife göre 1 saat pişirmek gerekiyor ama ben 45 dakikada daha iyi sonuçlar aldığımı düşünüyorum.

Bake for an hour at 347 F, although I think 45 minutes yields better results.
 Hmmmm. Nice...




 Son derece ucuz görünümlü ve alakasız bir süslemeyle tabağınızı mükemmelleştirin.

Serve with a lame decoration, banana slices and ginger bread men... Perfect!

1 Nisan 2012 Pazar

Sarımsaklı Zencefilli Somon / Garlic Ginger Salmon




Biz de böyle olabilirdik. Evrimin insanoğlunu nerelere taşıdığını görmek beni her zaman şaşırtmıştır. Yani en basitinden somonu nehirde tuttuğumuz gibi parçalamak dururken bir teferruat işine giriyoruz ki sormayın! Damağımız şımarmış çünkü, ateş, baharat, yağ filan istiyor... Ne zaman o damak tadını geliştirmeye başladık çok merak ediyorum, ilk et parçasını ateşe tutan homo erectus kimdi, üzerine tuz serpmeyi kim akıl etti, bu öncüler o zaman hak ettikleri alkışı aldılar mı? Küçükken de sorduğum bu sorular karşısında annemin anlattığı hikaye, olması gerekenden çok daha uzunca bir süre (ahem, ortaokula kadar diyelim) bana çok mantıklı gelmişti: Bir gün bir mağara adamı elindeki eti denize düşürüyor (ben burada çizgi filmlerdeki sopalı mağara adamı ve butlardan hayal ediyorum) ama o zaman et bulmak kolay değil, hemen koşup denize dalıyor ve etini yakalıyor. Yeni bir ısırık aldığında ne görsün? Etin tadı daha güzel! Bu keşfini hiç vakit kaybetmeden dönüp kabilesiyle paylaşıyor ve o günden sonra insanlar denizden tuz çıkarmayı öğrenip kullanmaya başlıyor... İşte ben böyle büyütüldüm.

Burada denize düşen etin peşinden koşarken görüyoruz...

Neyse efendim konumuzdan çok uzaklaştık. Bugün bir balık tarifi var menümüzde. Uzak doğu restoranlarına gittiğinizde söylediğiniz hemen her türlü yemekte karşınıza çıkan o tatlı-ekşi tat var ya, beyaz adam onun da sırrını çözmekte geç kalmadı. Meğer basit birkaç malzemenin karışımıyla herkesin evde hazırlayabileceği bir şeymiş, öyle görmüş geçirmiş mistik bir Uzak Doğulu olmaya gerek yokmuş. 

foodwishes.com'dan sevgili Chef John'umun güzel şişko elleriyle hazırladığı bu tarif, tüm samimi çabalarına karşın deniz ürünlerine bir türlü ısınamamış olan bendenizi bile mutlu etmiştir. En güzel yani süper basit olması, 10 dakikadan fazla alırsa paranız iade. Lakin benim gibi ilk defa somon alan biriyseniz içindeki kılçık miktarını hesap edemeyebilirsiniz, böylece sırf hazırlama süresi fileto başına küfürler eşliğinde geçen uzuuuuun bir 20 dk'ya çıkabilir, o yüzden balıkçınıza "Kuyruk değil, orta bölümden kesilmiş kılçıksız iki somon fileto istiyorum" diyiniz.

Hadi bakalım,

I was surprised to find out replicating that sweet-sour Asian taste at home is not at all difficult! Thanks to Chef John from foodwishes.com, I am one step closer to overcoming my absolute hatred of seafood. Now, besides canned tuna, I eat crab meat, shrimp and salmon! I think I'm doing pretty good... Anyways, this is a super simple, 10-minute recipe --  unless you underestimate the amount of bones a tiny fillet can possibly shelter! It took 20 minutes to get all those skinny little devils out. So while buying the fish, ask for "Boneless center cut salmon, not the tail pieces."

Here we go:

Malzemeler / Ingredients:

  • 2 orta kesim somon fileto / 2 center cut salmon fillet
  • 1 yemek kaşığı doğranmış zencefil / 1 tbs mashed ginger
  • 2 diş sarımsak / 2 cloves garlic
  • 1/4 kap (4 yk) dilediğiniz sirke / 1/4 cup rice vinegar
  • 2 yk kahverengi şeker / 2 tbs brown sugar
  • evde varsa 1/2 çay kaşığı acısso, yoksa biraz kırmızı biber / 1/2 tsp hot chilli sauce or cayenne
  • 1 tatlı kaşığı soya sosu / 1 tsp soy sauce
  • 1/4 kap (4 yk) su / 1/4 cup water
  • 2 yk doğranmış fesleğen, yahut 1 yk toz fesleğen / 2 tbs chopped basil

Somonlarımızı tahtamızın üzerinde güzeeelce tuzlayıp biberliyoruz ve az miktarda sebze yağı eklediğimiz orta derecede ısınmış tavada kızarmaya bırakıyoruz.

Salt&pepper your salmon, place in a moderately hot pan with veggie oil.


Bir yandan sosumuzu hazırlamaya başlıyoruz. Zencefilimizi 2-3 incecik dilime ayırıyoruz, ama bu incelikle yetinmeyip o dilimleri de minicik doğruyoruz. Sonra bir kaseye dövülmüş sarımsak, esmer şeker, sirke, soya sosu, acı sos, ve zencefilimizi koyup karıştırıyoruz. Suyumuzu ekliyoruz. Biraz fesleğen doğrayıp onu da içine atıyoruz.

Let's prepare the sauce. Cut ginger into 3 very thin slices, then dice them really, really fine. Then in a bowl, mix minced garlic, brown sugar, vinegar, soy sauce, and hot pepper. Add 1/4 cup of water. Chop some fresh basil in or sprinkle a pinch of the dry stuff. 

Somonlarımıza bakmayı unutmuyoruz. Her bir taraf için 4 dk yetecektir, hiç olmadı, eğilip balığın içine bakın, yarısına kadar matlaşmış ise diğer tarafı çevirebilirsiniz.

Do not forget checking up on your fish. 4 minutes per side.

 Her iki taraf da piştikten sonra son bir dakika daha pişirmek için sosumuzu tavaya ekliyoruz ve somonların üzerine kaşıkla yayıyoruz. Oldukça hızlı yoğunlaşıp buharlaşacaktır.

For the last minute of cooking, pour in the sauce and drizzle over the fish with a spoon. It should thicken up and vaporize pretty quickly.

Ben Chef John'un tavsiyesine uyarak pilav ile servis ettim. Tarçınlı, yenibaharlı ve kuşüzümlü pilavla fazla iyi uyum sağladı, bu kadar keskin tatlı bir sos kullanmışken sade pilavla servis etmenizi öneririm.

Serve with rice, enjoy!

Ölçüler

Sevgili Azze için geliyor...

goodhousekeeping.com
Matematik girdiği her alanı sıkıcılaştırmak zorundadır bilirsiniz. Buharlar çıkan tencerenin içine baharatları atarken bana hep büyü yapıyormuşum hissi verecek kadar fantastik bir aktivite olan yemek pişirmenin üzerinde bile, yeri geliyor kara bir bulut olabiliyor. Nasıl mı? Ölçülerle tabii ki!

Yemek yapmaya ilk başladığımda canımı en çok sıkan şey bu ölçü işiydi. “Göz kararı” deyimini duyar duymaz tüylerim diken diken oluyordu. Neyin göz kararı? Kimin gözü?! Yıllarını vermiş yemek yapmaya, ama yeni başlayanın ihtiyacı olan, noktasına virgülüne kadar kesin gram ölçüleri vermekte zorlanıyor! Tepeleme un deme bana! 255,7 gr un de!

Sonra hayatıma ecnebilerin en güzel icatları listesinde ilk 10’da yer alabilecek ölçü kapları girdi.


Bu dörtlü sayesinde artık ölçüler gözümü korkutmuyordu zira  “1 cup, 2 cups, 3 cups…” gibi talimatları ne kadar yanlış anlayabilirsin ki? Yani 1/4 kap, 1/3 kap, 1/2 kap, 1 kap derken işte bu dörtlü ölçü skalasından bahsediyor oluyorum. 


Kaşık ölçüleri de aynı şekilde 1/8 çay kaşığı, 1/4 çay kaşığı, 1/2 çay kaşığı, 1 çay kaşığı, and 1 yemek kaşığı diye ayrılıyor.Yalnız bu çay kaşığı bizim çay kaşığımızdan çok tatlı kaşığımıza benziyor.

1 cup – 250 ml
½ cup – 125 ml
1/3 cup – 80 ml
¼ cup – 60 ml
1/8 cup – 30 ml’ye

ve

1 yemek kaşığı – 15 ml
1 çay kaşığı – 5 ml
½ çay kaşığı – 2,5 ml’ye tekabül ediyor.

Bu sıvılar için geçerli.

Unun başlı başına kendi ölçüleri var. Mesela 1 cup un, 125 gr ediyor, 250 değil.


Bunlar da benim emektarlar... Gramla desilitreyle uğraşacağınıza bu kaplardan edinmenizi öneririm, IKEA'da var, gittigidiyor'da var, hatta Migros'larda bile var. O zamana kadar şu tabloyla idare edebilirsiniz:


Kuru Malzemeler
1 yemek kaşığı
3 çay kaşığı
15 gr
1/8 cup
2 yemek kaşığı
30 gr
1/4 cup
4 yemek kaşığı
50 gr
1/3 cup
5 yemek kaşığı
75 gr
1/2 cup
8 yemek kaşığı
125 gr
2/3 cup
10 yemek kaşığı
150 gr
3/4 cup
12 yemek kaşığı
175 gr
1 cup
16 yemek kaşığı
250 gr
Islak Malzemeler
1 cup
16 yemek kaşığı
237 ml
2 cups
32 yemek kaşığı
473 ml
4 cups
1 lt

8 cups
4 lt